GRUP AMİRİ ÖNEN: “BİZİM İÇİN HER YER YUVADIR. MUĞLA’DAKİ BİR AĞAÇ DA BİZİM İÇİN AYNIDIR, MERSİN’DEKİ BİR AĞAÇ DA”
Mersin’deki
orman yangınlarının söndürülmesiyle birlikte Muğla ve Antalya’daki yangın
söndürme çalışmalarına desteğe giden Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri kente
döndü. İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda Grup Amiri olarak görev yapan Murat Önen,
“Bizim için her yer yuvadır. Muğla’daki
bir ağaç da bizim için aynıdır, Mersin’deki bir ağaç da aynıdır. Orada yanan da
ciğerimizi yakar, burada yananda ciğerimizi yakar. Bizim amacımız bir ağaç
kurtarmaktı. Bunda eğer bir katkımız olduysa ekip olarak mutlu olduk” dedi.
Mersin’in
Silifke, Aydıncık ve Bozyazı ilçelerinde çıkan orman yangınlarının söndürülmesiyle
birlikte Muğla ve Antalya’daki yangın söndürme çalışmalarına desteğe giden
Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri kente döndü. Yangın söndürme
çalışmalarında canla başla mücadele veren 16 personel ve 8 itfaiye aracından oluşan
Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri büyük bir coşkuyla karşılandı.
Şube Müdürü Temiz: “Biz bu işe Aydıncık’tabaşladık
ve Muğla, Manavgat’ta bitirdik”
Büyükşehir
Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı Müdahale ve Koordinasyon Şube Müdürü Ali
Temiz,dönen ekiplere emeklerinden dolayı teşekkür ederek, “Her saat, her gün olayları takip ederek, eksikleri varsa onları
ilgili koordinasyon kurumları ile görüşerek giderdik. Biz bu işe Aydıncık’ta, Yeşilovacık’ta,
Boğsak’tabaşladık ve Muğla, Manavgat’ta bitirdik. 10 günden beri gerçekten
arkadaşlarımız özveriyle çalıştılar. Gerçekten Mersin Büyükşehir olarak biz
bütün bu alanlardan alnımızın akıyla çıktık” dedi.
Ekiplerin
başta kaplumbağalar olmak üzere çok sayıda canlının kurtarılması için mücadele
verdiğini ifade eden Temiz, “Bir daha
böyle bir yangının yaşanmamasını diliyoruz. Bize halkın verdiği bu destekten
dolayı da çok teşekkür ediyorum. İnşallah böyle bir felaketi bir daha
yaşamayız. Hepsinin alnından öpüyorum. Bunlar işte itfaiyenin kahramanları.
Bunlar belediyenin kahramanları. Biz onlarla her zaman gurur duyuyoruz” diye
konuştu.
Önen: “Bizim için her yer yuva”
Mersin
Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda Grup Amiri olarak görev yapan
Murat Önen, şunları söyledi:
“Çok zorlu bir mücadeleydi. Emek
isteyen bir mücadeleydi. Herkes gönüllüydü zaten bu işe. Yani elimizden geldiği
kadar koordinasyonun verdiği talimatlar doğrultusunda her noktaya aynı şekilde
müdahale ettik. Öncelikle yangını bitirmenin mutluluğunu yaşadık. Bizim için her
yer yuvadır. Şimdi Muğla’daki bir ağaç da bizim için aynıdır, Mersin’deki bir
ağaç da aynıdır. Orada yanan da ciğerimizi yakar, burada yananda ciğerimizi
yakar. Bizim amacımız bir ağaç kurtarmaktı. Bunda eğer bir katkımız olduysa tüm
ekip olarak mutlu olduk. Günde 2 saat uykuyla, 1 saat uykuyla kaldık müdahale
ettik. Birçok şey gördük. Mesela biz orada yangının içindeyken bile ev
yangınlarına müdahale ettik. Yol kesildi, içeri giriş yasaklandı, ona rağmen
evde yaşayan 2 kişinin olduğu söylendi. Evin yandığı söylendi. Biz ona rağmen
gittik, o evden o 2 kişiyi çıkarttık. Yani bizim öncelikli görevimiz can
kurtarmak. Ormana biz takviye gittik. Elimizden geldiği kadar ormana da
müdahale ettik ama öncelikli görevlerimizi başta tuttuk.”
“Her şeyden önemlisi Türkiye’nin
ekolojik dengesinin kaybı var”
Grup
Amiri Selçuk Polat,yangınlar başladığı andan itibaren önce Aydıncık’a, ardından
Manavgat ve Muğla’daki ekiplere vehalka yardıma gittiklerini anlattı. Resmin büyüğüne
bakıldığında felaketin ve acının çok büyük olduğunu ifade eden Polat,şunları
söyledi:
“Ama biz elimizden geleni yaptık.
Can kaybımız var. Yani hayvanların can kaybı var, mal kaybı var. Her şeyden
önemlisi Türkiye’nin ekolojik dengesinin kaybı var. Ama tüm Türkiye şunu gördü,
televizyonlardan da izledi, gördü. Birincisi Türk halkı böyle zor durumlarda çok
çabuk bir araya gelebiliyor. İkincisi, bu işlere, bu gibi afet durumlarına en
hazır kurum itfaiye kurumu. Yani 7/24 esasıyla çalıştığımızdan dolayı bu gibi
olaylara Türkiye’nin neresinde olursa olsun en çabuk, en hızlı, en kalabalık
şekilde giden kurum bizim kurumumuz ve bu yüzden oraya gelen, orada olan, yani
Tekirdağ’dan Hakkari’ye kadar, Artvin’den Muğla’ya kadar tüm itfaiye ekiplerine
de gönülden teşekkür ediyorum. Halk mükemmeldi. İnanamayacaksınız belki ama çocuk
emziğinden tutun da kaynakçı eldivenine kadar ne buldularsa göndermişler.
Buzluklarındaki yiyecekleri paketleyip göndermişler. Yani insanlar elinden
gelen her şeyi yapmışlar. Hatta yemek yediğimiz yerde hesabımızı ödeyen bile
oldu. Bu konuda Türk halkının önüne kimse geçemez.”
Yangında
tüm canlıların zarar gördüğünü belirten Polat, “Elimizden geldiğince biz onların yaralı olanlarını ya da
bulduklarımızı kurtarmaya çalıştık. 2 tane kaplumbağa bulduk, onların birini güvenli
bölgeye getirdik, birini de oradaki halka verdik. Aslında anlatmak istemiyorum
ama ben yokken ekibim yangının ortasında mahsur kaldı. 14 tane orman arabası,
bizim arabamız, gazeteciler ve sivil toplum kuruluşundan olan bir araçlatoplam
50 kişilik bir grup Zindan Deresi’nde mahsur kaldı ve helikopterler sayesinde
kurtuldular. Helikopterler de olmasa belki o kadar can, o kadar araçhepsi yanabilirdi”diye
konuştu.
Arazöz şoförü Örüng: “Allah bir
daha yaşatmasın böyle bir olayı”
Park
ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’nda arazöz şoförü olarak görev yapan Reşat Örüng,
Muğla halkının büyük sevgisiyle karşılaştıklarını belirterek,“Muğla halkı çok dua ediyor bizim için,
Mersin için, Büyükşehir için. Çok güzel duyguları var, çok çok da selamları var
herkese, Mersin halkına. Özellikle Başkanımız Vahap Seçer’e
ve müdürlerimize. Allah bir daha karşılaştırmasın, yaşatmasın böyle bir olayı
ama koordinasyonumuz çok güzeldi. Oradaki halk, Muğla halkı sürekli bizim
yanımızda durdu” ifadelerini kullandı.
0 Yorumlar