TARSUS’TA DA DEPREMZEDELER VAR
Takvimler 6 Şubat 2023’ü gösteriyordu. Biz Tarsus’taydık, K.Maraş merkezli 11 ilde deprem oldu.
Tarsuslu
Tokataş ailesi Adıyaman’da gecenin 04.17’sinde deprem olduğunu, büyük korku
yaşadıklarını belirterek 8 katlı apartman dairesinin 7. katında mahsur
kaldıklarını, yerlerinden kıpırdayamadıklarını anlattı.
Eşi ve
iki çocuğuyla 6 Şubat 2023 tarihinde Adıyaman il merkezinde 8 katlı bir binada
depreme yakalanan evladım ve ailesinin o
korku dolu konuşmaları ve yaşadıklarını bugün bile unutamıyorum.
Telefonda
, onlara sakin olmalarını binayı tahliye etmelerini söyledik. Elektrikler
kesildiği için vede asansörü kullanmanın tehlikesini bilerek merdiven dairesini
kullanmasını önerdik. Ancak
merdivenler tahrip olduğu için
merdivenlerden inmeleri hayli riskli ve zor oldu. En sonunda çocuklarını alıp
binadan aşağıya indiler. Ama çevrelerindeki birçok bina yerle bir olmuştu. Gün
ışımaya başlayıp depremin verdiği hasarlar ortaya çıktığında Kahramanmaraş
merkezli 6 şubat depreminin Adıyaman, Gaziantep, Diyarbakır, Kilis, Hatay,
Osmaniye, Adana gibi illerde büyük tahribat yaptığını duyduk, öğrendik.
Ve
çocuklarımın yaşadığı Adıyaman’da çok sayıda insan depremde hayatını
kaybetti. Damadım, çalışma
arkadaşlarının bazılarını depremde yitirdi. Günlerce Adıyaman’dan çıkamadılar.
Damadım polis memuru olduğu için çevresindeki yardıma muhtaç insanlara da
günlerce yardım etmek durumunda kaldı.
(Yaşadığı psikolojik sıkıntıları anlatamam) Canlarını kurtaranlar ya
soğukta kaldılar, çadırlarda yattılar, yada araçları sağlam olanlar araçlarının
koltuklarında sabahladılar.
Kente
dışarıdan girişlere izin verilmediği için kendileri ile haberleşemedik ve büyük sıkıntılar yaşadık. Çevrelerinde
yüzlerce insan depremde hayatını kaybetmişti. Üstelik Kahramanmaraş başta olmak
üzere Hatay ve diğer illerde binlerce insan can vermişti.
Çocuklarım
ve torunlarım 15 gün sonra Tarsus’a bin bir zorlukla gelebildi. Yine onlar
şanslı idi, birde evinden çıkamayan, enkaz altında kalan ve canlarını
verenlerin sayıları binlerle ifade ediliyordu.
Depremin
hasarları ortadan kaldırılıp her şey netlik kazandığında Kahramanmaraş merkezli
6 şubat 2023 depreminde 50 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini gördük,
yaşadık.
Çok
şükür ki, benim evladım , damadım ve torunlarım hayattaydı. Varsın evleri depremde
hasar görsün, varsın eşyaları harap
olsun, yansın, yıkılsın. Yeter ki canları sağ olsun diye dua ettik. Çok şükür
depremden 15 gün sonra onları Tarsus’a bin bir zorluk ve korkular yaşayarak
getirebildik.
6 Şubat
gecesi o deprem anını yaşayan
ailemizin fertlerinin yaşadıkları korku ve travma aylarca geçmedi.
Bizlerde Tarsus’ta onlardan sağlık haberlerini alana kadar dokuz doğurduk.
Günler
geçtikçe depremin ağır hasarları ve yarattığı acılar bir bir gün yüzüne çıktı.
Her bir kentten acı dolu hikayeler yansıdı TV ekranlarına ve gazete
sayfalarına. O görüntülere bakabilmek, o haberleri okuyabilmek bile insanın psikolojisini
bozuyordu.
Ama
hayatın gerçeklerinden biri yaşanıyordu, ülkemizde. 11 ili vuran deprem
afetinin acıları 50 binleri geçen insanların hayatlarını kaybetmeleri ile noktalandı.
Sonra
kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları yapıldı. Yaralı olanların tedavisi
yapıldı, can verenler toprağa konuldu. Hayata tutunanların barınma sorunları
için önce çadırlar, sonra konteynerler
kuruldu. Kolay değildi depremi yaşamak ve acılarını sarmak.
Bugün
depremin üzerinden 1 yıl geçti. Hala oralarda acıları yaşayanlar,
konteynerlerde kalanlar var.
Depreme
maruz kalanların çoğu başka memleketlere de gitti. Mersin, Adana ve Tarsus’ta
da çoğu depremzede misafir edildi. Onlara hepimiz kucak açtık ve yardım yaptık.
Acılarını paylaştık hafiflesin diye.
Ve
günler geçti, geldik yeni bir 6 Şubat’a.. Dün gibi bugün gibi derken bir yıl
nasıl da geçti?
Tarsus
gibi depremi pek yaşamayan bir kentte olan bizler onların acısını paylaştık.
Bugün depremin birinci yıldönümünü karşılarken acılarımız hala taze.. Ama hayat devam ediyor..
Ve
insanların depremde ölmemeleri için sağlam ve depreme dayanıklı binalar yapmak
gerekiyor.
Yoksa
aynı acıları yeni depremlerde yaşamak kaçınılmaz olacaktır.
YAKUP BONCUK
0 Yorumlar