16 NİSAN
2024-TARSUS MEKTUBU
YAKUP
BONCUK İYİ GÜNLER DİLER (YKB)
………..…OOO…………..
TARSUS’TA TURİZM HAFTASI KUTLAMASI BUGÜN BAŞLIYOR
15
Nisan’da başlayan ve bir hafta kutlanan Turizm haftası Tarsus’ta da bugün
kutlanacak.
Bugün saat 10.00 da ilk etkinlik Müzede yapılacak.
Müzede açılış ve yan taraftaki Antik yolda bilgiler verilecek.
Saat
10.45 de ise Antik yolda fotoğraf sergisi açılacak. Aynı gün saat 14.00 de ise
St. Paul Anıt Müze içinde Mersin Devlet
Opera ve Balesi müzik dinletisi sunacak.
………..…OOO…………..
MEHMET BAL SANAT GALERİSİNDE RESİM SERGİSİ AÇILDI
Tarsus’ta
Mehmet Bal sanat galerisinde dün bir karma resim sergisi açıldı.
Açılış
saat 17.30 da yapılırken 15 Nisan Dünya sanat günü de kutlandı.
………..…OOO…………..
FİLM
AFİŞLERİ SERGİSİ
Tarsus’ta
bugün (16 Nisan) Film afişleri sergisi açılacak.
TADEKA
binasında saat 17.30 da Film afişleri sergisi açılışı yapılacak. Ayrıca aynı
yerde araştırması ressam Hikmet Öz ise bir söyleşi yapacak.
………..…OOO…………..
18
NİSANDA AŞKA DAİR NESİRLER TARTIŞMASI
Tarsus’ta
TADEKA binasında 18 Nisan günü ilginç bir tartışma yapılacak. Aşka dair
nesirler kitabının tartışması için toplantı yapılacak. Etkinlik St. Paul kuyusu
yanındaki TADEKA binasında saat 18.30 da başlayacak.
……………ooo………….
OKAN ÇALIŞKAN, KAZA GEÇİRDİ
MEDYAD başkanı Okan Çalışkan kaza geçirdi. Çalışkan ‘’Dün
ölümden döndük.
Hep aşırı sürat ve tehlikeli kullanım nedeniyle eleştirdiğim
motorsiklete yolcu olarak bindin. Uyarima rağmen surattan kaçmayan arkadaşımla
maalesef bir araca çarptıktan sonra taklalar atarak fırladım. Bende üç beş
çizik doku zedelenmesi ile bir şey olmazken maalesef arkadaşın durumu daha
vahim oldu. Allah korudu.
Ancak bir kez daha tehlikeli motorsiklet kullanımı noktasında
hemde yaşayarak haklı çıktığımı maalesef gördüm.
Şuan iyi ve evimde tedavim devam ediyor.
Tarsus'ta trafik
motorsikletler le birlikte çok kötü şekilde. Allah herkesi kazadan beladan
korusun’’ dedi
……………ooo………….
TARSUS BELEDİYESİNDE YENİ DİVAN KATİPLERİ
Tarsus Belediyesinin
yeni İlk oturumunda geçici olarak Hande Kerimgiller ve Orhun Çakır divan
katipliği yaptı. Ardından yeni divan katipleri seçildi. Divan katipliklerine
Hülya Midem ve Selçuk Aykurt seçildi. Meclis Başkan vekilliğine ise Ali Uyan ve
Şerif Durmaz seçildiler.
……………ooo………….
DAİMİ ENCÜMEN ÜYELERİ
Tarsus Belediyesinde
Daimi Encümen üyeleri belli oldu.
Yapılan seçimle
Encümen üyeliklerine Musa Ceylan, Ali Pektaş ve Elif Kahraman seçildiler.
……………ooo………….
TARİHİ KENTLER
BİRLİĞİNE SEÇİLENLER
-Tarihi Kentler
Birliğine doğal üye olan Tarsus Belediye başkanı Ali Boltaç’ın yanı sıra Celal
Tezel ve yedek üye olarak MuratTopçuoğlu seçildi.
……………ooo………….
DOĞU AKNEDİZ
BELEDİYELER
BİRİĞİNE SEÇİLENLER
-Doğu Akdeniz
belediyeler Birliği seçimi:
Belediye başkanı Ali Boltaç
doğal üye olarak girerken seçimde ise Ali Şanlı, Feridun Ergül ve Ali Pektaş
seçildi.
………..…OOO…………..
EĞİTİM DEVRİMİNİN
YERLİ VE
MİLLİ ÜRÜNÜ, KÖY
ENSTİTÜLERİ
KONSUUNDA AÇIKLAMA
Atatürkçü Düşünce
Derneği Tarsus Şubesi ADD genel merkezinin Köy Enstitüleri konusundaki
açıklamasını Tarsuslularla paylaştı.
İşte o açıklama:
1683’den beri sürekli
yenilmiş, gerilemiştik. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile havlu atmış, 10
Ağustos 1920 tarihinde imzalanıp Saltanat Şurası’nda kabul edilen Sevr Antlaşması
ile Anadolu’nun ortasına sıkıştırılmıştık. Esaret ve zillet zincirleri
dolanmıştı boynumuza, umarsız, soluksuz kalakalmıştık.
38 yaşında bir yiğit
önderliğinde Samsun’dan çıktık yola. 3 yıl 3 ay 22 gün kan revan içinde yedi
düvelle, hainlerle, tuzaklarla, isyanlarla, yokluklarla savaştık. Vatanımızı
kurtardık. Bağımsızlığımızı kazandık. Cumhuriyetimizi kurduk.
Kurduk ama, varımız
yoğumuz “Uçurumun kenarında yıkık bir ülke” idi. Gırtlağımıza kadar borç
içindeydik. Cahil bırakılmış, “etrak-ı bi idrak”denilerek aşağılanmış, fakrü
zaruret içinde harap ve bitap düşürülmüştük. Sağlıklı beslenemiyor,
çocuklarımızı yaşatamıyorduk. En iyi yetişmiş evlatlarımız savaş meydanlarında
kalmıştı. Sıtma, verem, frengi, trahom, tifo, kolera kol geziyor, halkı kırıp geçiriyordu.
Milletin doktor, hemşire, ebe, aşı, ilaç bulması olanaksızdı. Ulaşım kağnılar,
yaylı arabalar, binek hayvanlarla sağlanabiliyor, tek bir fabrika bacası
tütmeyen Anadolu’da elektrik hâlâ icat edilmeyi bekliyordu. Ekmek yapacak
unumuz, bebelerin altına saracak bezimiz, çaya atacak şekerimiz, duvara çakacak
çivimiz bile yoktu.
Dış ve iç
engellemeleri aşarak tarımı, hayvancılığı canlandırıp halkı doyurmak, üretim
tesisleri kurmak, para bulmak, her alanda uzmanlar yetiştirmek, bunun için
milleti ayağa kaldırmak, onun için de eğitip bilinçlendirerek kimliğini
kazandırmak, millet olduğunu öğretmek gerekiyordu. Oysa 29 Ekim 1923 günü
Cumhuriyet idaresinin bulduğu ilkokuldan üniversiteye toplam 347 bin 821
öğrenci (nüfusun ancak % 2,8’i) ve çoğunluğu asker ve sivil bürokratlar olan
yüzde 3,5 okur-yazar idi.
Bu vahim eğitimsizlik
sorunu en ivedi konuydu. Harf Devrimi ile uygulamaya konulan Millet Mektepleri
kısa vadeli çözümdü. Cehaletin esas kaynağı ulusun % 85’inin yaşadığı kırsal
kesimdeydi ve ne okul vardı, ne de gönderecek öğretmen.
Çözüm Milli Eğitim
Bakanı Hasan Ali Yücel ile İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un
yarattıkları Köy Enstitüleri ile bulundu. Dünyada eşi, benzeri görülmemişti.
Tamamen yerli ve milliydi. Atatürk’ün 1936’da askerliğini çavuş ve onbaşı
olarak yapmış gençlerle başlattığı Köy Eğitmenleri atılımının devamı olan Köy
Enstitüleri, üretilen “Eğitim içinde iş, iş içinde eğitim” modeli ile “Okul
yapan okullar” olmak üzere açıldı. Yoksul köy çocukları, hem kız erkek birlikte
eğitim görme, kardeşçe beraber yaşama kültürüyle, hem kendi binasını, çatısını,
sırasını yapma becerisiyle, hem bilimsel bilgiyle, hem edebiyat ve sanatla, hem
de kırsal kesimin gereksinimi olan tarım, hayvancılık, demircilik, inşaatçılık,
marangozluk, arıcılık, balıkçılık ve benzeri pratik bilgilerle donatılıyordu.
Her öğrencinin yılda en az 25 klasik roman okuması ve bir enstrüman çalması
zorunluydu.
Yetiştirilen bu
öğretmen ordusu; bir yandan Aydınlanma ateşini Anadolu’ya yaydılar, bir yandan
öğrencileriyle birlikte okullarını, su yollarını, elektrik santrallarını,
ahırlarını inşa ettiler, tarlalarını ekip biçtiler, bir yandan da verdikleri
teorik ve pratik bilgilerle köylüyü eğittiler.
Köy Enstitüleri 17
Nisan 1940 tarihli 3803 sayılı yasa ile yaşam buldu. 1948 yılına kadar yurdun
her bölgesinde 21 enstitü açıldı. Yöresine göre her birinin tarlaları, bağları,
bahçeleri, arı kovanları, bağcılık, balıkçılık malzemeleri, kümesleri,
ahırları, besi hayvanları, atölyeleri, laboratuvarları vardı. Derslerin yarısı
teorik, diğer yarısı uygulamalıydı.
Köy Enstitüleri
1946'da Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in görevden alınması ile ağır darbe
yedi. Yerine getirilen Reşat Şemsettin Sirer tarafından önce haftalık
öğrenci-öğretmen değerlendirme toplantıları ve uygulamalı dersler kaldırıldı.
Ardından Köy Öğretmen Okullarına dönüştürülen bu irfan yuvaları Demokrat Parti
iktidarında, 27 Ocak 1954 tarihinde kapatıldı.
1940’dan 1954 yılına
kadar Köy Enstitülerinden; 1.398’i kız, 15.943’ü erkek, toplam 17.341 öğretmen
mezun oldu. Ayrıca 1936-1947 yılları arasında faaliyet gösteren eğitmen
kurslarından 8.675 eğitmen, Sağlık bölümlerinden de 1.248 sağlık memuru mezun
edildi. Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Ümit
Kaftancıoğlu, Dursun Akçam gibi ülkemizin yüz akı yazarlar, aydınlar bu
okullarda yetiştiler.
Köy Enstütüleri, ilk
günden itibaren şeriatçı yobaz çevreler ile toprak ağaları ve mütegallibe
tarafından hedef alınarak “Kız ve erkek bir arada okumak ahlaksızlıktır”, “Bu
okullarda verilen eğitim dinimize aykırıdır”,“Bunlar komünist yetiştiren fuhuş
yuvalarıdır” gibi yalanlarla karalandı. Halkı cahil bırakıp biat kültürüne
tutsak ederek emek sömürülerini sürdürmek isteyen -örnekleri bugün de görülen-
akıl ve bilim düşmanı bu güruh yazık ki, sonunda amacına ulaştı, enstitüler yok
edildi.
Günümüz Kemalist
Devrimcilerinin en önemli görevlerden biri de bu özgün eğitim modelini çağımız
koşullarına uyarlayarak yeniden hayata geçirmek olmalıdır. 4+4+4 ucubesi ile
kesintisiz temel eğitimi boğazlayan, “Taşımalı Eğitim” adı verilmiş ne idüğü
belli sistemle köy okullarını kapatıp halkımızı tarikatlara ve imamlara mahkum
eden, asırlardır milletimizin başına bela olmuş bu Orta Çağ zihniyeti, ancak
çocuklarımız yeniden Laik Cumhuriyet’in bilim ışığına kavuşturularak yenilgiye
uğratılabilir.
Atatürkçü Düşünce
Derneği olarak, kuruluşlarının 84. yılında Köy Enstitülerinin fikir babası Büyük
Atatürk’ü, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü, kurucuları Hasan Âli Yücel ve
Tonguç Baba’yı, Köy Enstitülü sevgili öğretmenlerimizi minnet ve şükranla
anıyoruz.
Saygılarımızla.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE
DERNEĞİ
……….…OOO…………..
ARATOS FELSEFE DERGİSİ’NİN
122. SAYISI ÇIKTI
Tarsus’tan dünyaya ulaşan
Aratos dergisi 122. sayını çıkardı. Dergi 122. sayının kapağında Tarsuslu
tiyatro oyun yazarı Haşmet Zeybek’e yer verdi.
Tarsus’ta yayın hayatını 20 yıldır düzenli olarak sürdüren
Aratos felsefe dergisinin 122. sayısı yayınlandı. Adını Antik Çağ’da yaşamış
şair, matematikçi ve gökbilimci Tarsuslu filozoftan Aratos alan dergi
gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık tarafından yayınlanıyor.
Aratos dergisi 122 sayının kapağında Tarsuslu tiyatro oyun
yazarı Haşmet Zeybek’e yer verdi.
Yerel bir yayın olmanın ötesinde olan Aratos derginin, 122.
sayısının konu ve yazarları şöyle: Bir aydın örgütü TYS’ye 50. yılında selam
olsun…/Sunu, (Uğur Pişmanlık), Çizgiyle/Düşündüren Karikatürler (Murat Sayın),
Düş Yanığı /Öykü (Havva Ağral), Ayrılıklar ve Buluşmalar Arasındaki Sınırlardan
Geçen Öyküler (Mustafa Günay), Aşk ve Sevda Türküleri Üstüne (Dr. Halil
Atılgan), Yazar-Yönetmen-Oyuncu İşbirliği’nin Keyifli Yolculuğu / Bursa’dan Bir
Nefes Hikâye: Zilli Şıh (Prof. Dr. Nurhan Tekerek), Yüreğimizdeki Göç:
Leyleklerin Vedası (Savaş Alpaltun), Açı / Öykü (Tan Doğan), Generalim Tankınız
Ne Güçlü! (Bertolt Brecht) 1948 Londra Olimpiyatları’nda Tarsuslu Bir
Bisikletçi Ali Çetiner (Uğur Pişmanlık).
Aratos dergisi yayın yönetmeni gazeteci-yazar Uğur Pişmanlık,
“Bir aydın örgütü TYS’ye 50. yılında selam olsun…” başlıklı sunuş yazısında
görüşlerini şöyle dile getiriyor, “Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) 50. yılını
kutluyor. 12 Mart faşizminin hemen ardından 1973 yılında Aziz Nesin, vs değerli yazarların kurduğu Türkiye
Yazarlar Sendikası (TYS) pek çok zorluğa karşı ayakta kalmayı başarabildi.
Üstelik bir de 12 Eylül askeri cuntasını atlatarak.
Bu süreçte çok sayıda TYS üyesi şair, öykü ve roman yazarı üyesi
gözaltına alındı, tehdit edildi, hakkında davalar açıldı, işkence gördü ve
hapis yattı.
TYS, üyesi olsun ya da olmasın iktidarın zulmüne uğrayan yazar
ve sanatçılar için bazen hukuki bazen de yaptığı açıklamalar ile haksızlığa
uğrayanların yanında yer aldı.
Bunun en somut önemlilerinden biri 12 Eylül faşizmine karşı
halkı ve ülkeyi savunan “Aydınlar dilekçesi”dir. TYS kurucusu Aziz Nesin ve
ülkenin değerli aydınlarından oluşan bir grup, 12 Eylül askeri darbesine ve
onun halka, aydınlara uyguladığı baskıcı, yasakçı tutuma karşı uyarı
niteliğinde bir dilekçeyi darbe yönetimine sunmuştu.
Cunta yönetimi, “Aydınlar dilekçesi” imzacıları hakkında dava
açmış ve yargılanmaları yıllar sürmüştü.
12 Eylül darbesi üzerinden 40 yılı aşkın bir zaman geçti. O
yıllarda “Aydınlar dilekçesi”nde yer alan tüm eleştiri ve uyarılar, bugün bir
kez daha doğrulandı.
12 Eylül hala devam ediyor. 12 Eylül iktidardadır. 12 Eylül tüm
zihniyet ve uygulamalarıyla Turgut Özal’ın ANAP iktidarından bugüne Recep
Tayyip Erdoğan’ın AKP iktidarına uzanan süreçte devam ediyor.
“Aydınlar Dilekçesi”nin bize gösterdiği önemli şeylerden biri
aydının ve halkın örgülü olmasıdır. TYS, ülkemiz edebiyat dünyasının güç ve
övünç kaynağıdır, aydın örgütüdür.
Üyesi olmaktan ve Tarsus Temsilciliği görevini sürdürmekten onur
duyduğum TYS’nin 50. yılını şahsım adına ve Aratos Felsefe Dergisi olarak
kutluyoruz.”
Uğur Pişmanlık
Aratos Dergisi Yayın Yönetmeni
……….…OOO…………..
TİY , GELECEK PAZAR GÜNÜ BURSA İNEGÖL’E GİDECEK
TFF 3. lig 1. grupta yer alan Tarsus İdman Yurdu, gelecek Pazar günü dış sahada Bursa İnegöl ile oynayacak.
Son hafta ise içerde Karabük idmanyurdunu konuk edeceğiz ve lig
maçları tamamlanacak.
……….…OOO…………..
Yakup Boncuk ; Huzurlu Günler Diler
Tel.0533.3248800.Yakup Boncuk-Medyad 2.Başkanı.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Tarsus Delegesi
……….…OOO…………..
0 Yorumlar