BÜYÜKŞEHİR’İN
‘3. ULUSLARARASI TARSUS FESTİVALİ’ RENGARENK BAŞLADI
TARİHİ TARSUS SOKAKLARINI ‘3. ULUSLARARASI
TARSUS FESTİVALİ’ COŞKUSU SARDI
Mersin’i bir kültür ve sanat şehri haline
getiren Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ‘Tarihin İzinde,
Efsaneler İçinde’ sloganıyla düzenlediği ‘3.
Uluslararası Tarsus Festivali’ birbirinden renkli etkinliklerle
başladı. Kentin dört bir yanını saran etkinlikler, her yaştan vatandaş
tarafından yoğun ilgi gördü. Festivalin birinci gününde; söyleşilerden
atölyelere, gastronomi sunumlarından dans gösterilerine, konserlerden sergilere
kadar birbirinden farklı ve renkli etkinlikler gün boyu vatandaşlarla buluştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl ‘Tarihin
İzinde, Efsaneler İçinde’ sloganıyla düzenlediği ‘3.
Uluslararası Tarsus Festivali’ Mersin’in kültürel zenginliğinin ve
enerjisinin yansıdığı tarihi Tarsus sokaklarında birbirinden renkli
etkinliklerle başladı. Kentin dört bir yanını saran etkinlikler, her yaştan
vatandaş tarafından yoğun ilgi gördü. Festivalin birinci günü; Nihat Sırdar ve
Güçlü Mete’nin Kafa Radyo’daki canlı yayınlarıyla başladı. Söyleşilerden
atölyelere, gastronomi sunumlarından dans gösterilerine, konserlerden sergilere
kadar birbirinden farklı etkinlikler gün boyu vatandaşlarla buluştu.
Tarsus lezzetleri şeflerin tabağında
Festivalin amaçları arasında yer alan yöresel
lezzetlerin de ön plana çıkması ve sürdürülebilir olması amacıyla St. Paul
Meydanı’nda ‘Coğrafi İşaretli Tarsus Ürünleri’ konu
başlığıyla gastronomi sunumu gerçekleştirildi. Tarihi Tarsus Evleri’nin bulunduğu
alanda düzenlenen program ilgi gördü. Programda sosyal medyada çokça takip
edilen şefler arasında yer alan Ege Üzrek ve Doğa Huriye Özkaya, Tarsus’un
coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan kuşgözü lahmacun ile karakuş
tatlısını kendi yorumlarıyla pişirdiler. Şefler, Tarsus’a has ürünleri
kullanarak da tabaklarını yorumladılar.
Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu
Başkanı Meral Seçer’in de katıldığı programda, geçtiğimiz günlerde Kooperatifin
girişimi ile coğrafi işaret tescili alınan Mersin Kan Portakalı’nın da tanıtımı
yapıldı. Mersin Kan Portakalı, şeflerin hazırladıkları leziz tabaklarda da
kullanıldı. Kısa süreliğine de olsa şeflere yardımcı olan Meral Seçer,
Mersinden Kadın Kooperatifi’nin yaptığı çalışmalarla ilgili olarak bilgiler
verdi.
Üzrek: “Tarsus’un havası, lezzetleri, tarihi
çok güzel”
Sosyal medyada yemek içerikleri üreten Şef Ege
Üzrek, kuşgözü lahmacundan esinlenerek onu şef tabağında tek bir tabak yemeği
olarak hazırladığını anlatarak, “Tek bir kaşıkta bütün Tarsus coğrafi
işaretli lezzetini tadabilmeyi hayal ettim. Tarsus çok güzel. Herkes inanılmaz
güler yüzlü, yardımcı olmaya çalışıyorlar. Havası, lezzetleri, tarihi çok
güzel. Tarsus’la ilgili her şey çok güzel. Bu üç gün içerisinde gezip mümkün
olduğunca fazla bilgi alacağız” dedi.
Özkaya: “Çok güzel bir festival”
Şef Doğa Huriye Özkaya, sadece yemek değil
birçok alanda harika bir festival olduğunu ifade ederek, “Belediye’nin
harika eforlarıyla çok güzel bir festival çıkmış. Biz burada olmaktan çok mutlu
ve gururluyuz” dedi. Özkaya, bir bölge için coğrafi işaretin çok
önemli olduğunu dile getirerek, “Öğrendik ki birkaç ay önce kan
portakalı da yine Tarsus’tan coğrafi işaret almış. Zaten sarı ulak zeytinimiz,
zeytinyağımız vardı. Bunları ne kadar daha yenilebilir yemeklere dönüştürürsek
o kadar mutfağa girer, o kadar kişi tarafından duyulur. O yüzden biz de bugün
onları seçtik” diye konuştu.
Yöresel lezzetlerin hikayeleri anlatıldı
Esin Erkoç ve Ayşe Aydın da ‘Tarsusi
Yöresel Yemek Hikayeleri’ konu başlığında kent gastronomisini
anlattı. Tarsus Hacıhamzalı köyünden Ayşe Aydın, Yörük kültürünün lezzetli
yemeklerinden Leppe’yi katılımcıların önünde hazırladı. Esin Erkoç ise
Leppe’nin yapılışını ve malzemelerini paylaştı. Sunumuna soru-cevap şeklinde
devam eden Erkoç, izleyicilerle eğlenceli bir sunum gerçekleştirdi. Esin Erkoç
ve Ayşe Aydın, söyleşiyi dikkatle dinleyen izleyicilere Tarsus’un yöresel yemek
kültüründen oluşan bir seçki sundu.
Erkoç: “Festivallerin büyüyerek devam etmesi
lazım”
Esin Erkoç, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı
Vahap Seçer’e Tarsus’a güzel bir festival kazandırdığı için teşekkürlerini
ileterek, “Festivallerin büyüyerek devam etmesi lazım.
Festivallere çok emek veriliyor. Tarsusluların buna sahip çıkması lazım.
Umuyorum Tarsuslu da bunu anlayacak, buna sahip çıkacak. Daha da güzel olacak” diye
konuştu.
Aydın: “Festival epey ses getiriyor”
Daha önce aynı yerde etkinlik yaptıklarının
bilgisini paylaşan Ayşe Aydın ise “Mutluyuz. Üçüncüsü yapılıyor. Epey
de ses getiriyor. Gelen misafirler çok. Duyuyorlar bizi. Sosyal medyadan
yayınlıyoruz. Adana’dan, Mersin’den misafirlerim geldi. Pazar günü İstanbul’dan
gelecekler. Çok etkili oluyor” şeklinde konuştu.
Topçuoğlu: “Daha önce bu kadar büyük çaplı
festival yapılmamıştı”
Söyleşiye katılanlardan Murat Topçuoğlu, daha
önce bu kadar geniş katılımlı bir festival yapılmadığını belirterek, “Festival
dolu dolu geçiyor. Daha önceden bu kadar büyük çaplı bir festival yapılmamıştı.
Tarsus zamanla önemini kaybeder gibi olmuştu ama bu festival sayesinde yeniden
duyulmaya başladı. Çünkü her konuda bir etkinlik var. Bizim için yılın bu günü
çok heyecanlı, bayram kıvamında geçen bir gün geçiriyoruz. Mersin Büyükşehir
Belediyesi’ne ve Vahap Seçer Başkanım’a çok teşekkür ediyoruz. Ben 50
yaşındayım. Tarsus’ta, son 3 yılda gördüğümüz bu hareketliliği daha önce
görmemiştim. Bu yönden çok mutluyum” dedi.
Ünlü çizerler de bu festivalde
3. Uluslararası Tarsus Festivali kapsamında
Tarsus’a Değer Katanlar (TADEKA) binasında öğrencilere yönelik olarak ‘Çizgi
Roman Atölyesi’ düzenlendi. Karikatürist ve Çizer Güneri
İçoğlu’nun katılım sağladığı programda; İçoğlu çocuklara önce çizgi dünyasını
teorik olarak anlattı, ardından çocukların serbest bir şekilde içlerinden
geleni çizmelerini istediği bir atölye çalışması gerçekleştirdi.
İçoğlu: “Dünyaya
nasıl bakacaklarını, nasıl çizeceklerini bulmayı öğrettik”
Karikatürist ve Çizer Güneri İçoğlu, çocuklarla
atölye çalışmalarının genelde çok eğlenceli geçtiğini, çocuklarının hayal
dünyasının çok geniş olduğunu söyleyerek, “Çok iyi bir çalışmaydı.
Aralarında çok başarılı çocuklar da var, gerçekten memnunum. Birilerine çizgi
anlatmak ağır bir iştir. Önce teorik şeyler anlattık. Çizmekten ziyade nasıl
çizileceğini bulma aşamasından sonraki aşamadır çizmek. Dünyaya nasıl
bakacaklarını, nasıl çizeceklerini bulmayı öğrettik. Serbest olduğu için bu
çalışmalar her zaman eğlenceli olur” dedi. Festivalin kent tanıtımı
için önemli olduğunu belirten İçoğlu, “Tarsus nefis bir şehirmiş. Bu
kadar köklü olabileceğini biliyordum ama görünce şaşırdım. Festival de oldukça
genişmiş” ifadelerine yer verdi.
Özsüslü: “Mersin ve Tarsus’un tanıtılması
açısından çok güzel oldu”
TADEKA binasında çocuklara yönelik
gerçekleştirilen bir diğer atölye ise ‘Karikatür Atölyesi’ oldu.
Atölyede çocuklarla bir araya gelmekten dolayı oldukça mutlu olduğunu belirten
Karikatürist İpek Özsüslü, “Sokaklar hep süslenmiş. Etkinlikler çok
güzel. Mersin ve Tarsus’un tanıtılması açısından çok güzel oldu. Çok köklü bir
kültürümüz ve harika bir mutfağımız var. Bu etkinliklere birçok insan geliyor
ve farklı kültürlerle tanışıyor. Bence harika bir etkinlik” ifadelerine
yer verdi.
Küpeli: “İyi ki bu atölyeye gelmişim, çok
mutlu oldum
Çizgi Roman Atölyesi’ne katılan öğrencilerden
Emine Küpeli, “Karikatür atölyesine geldim. İlk önce çizimi anlattı.
Sonra resim yapmayı iyi bilenler atölyeye geçti. ‘Gizli gücünüz artık
kağıtlar’ dedi. Karakalem çalışması yaptım. İyi ki bu
atölyeye gelmişim, çok mutlu oldum” dedi. Kaan Ege Çelik
ise “Güneri İçoğlu’yla tanıştım. Bize önce anlattı sonra biz
çizmeye başladık. Benim için faydalı oldu. Belki çizer olabilirim” diye
konuştu.
Yünlü eserler sanatçısı Coşkun, vatandaşlarla
buluştu
Yünlü eserler sanatçısı Seçil Coşkun da Misak-ı
Milli Binası’nda ‘Sürdürülebilir Yünlü Sanat Atölyesi’ni
gerçekleştirdi. Doğal malzemelerle çevre dostu tasarımlar oluşturmayı amaçlayan
katılımcılar için oldukça dikkat çekici olan atölyede, Seçil Coşkun keçe sanatı
üzerine odaklandı. Keçenin nasıl işlenebileceğini ve bu materyalle hangi tür
tasarımların ortaya konabileceğini katılımcılara gösteren Coşkun’la birlikte
katılımcılar; keçeden yelek, terlik, çanta gibi farklı tasarımlar yapmayı
öğrendi. Seçil Coşkun, festivalle ilgili düşüncelerini belirterek, “Ürettiğim
eserlerin dünya çapında bilinir hale gelmesini, bunun için de şehrimden
başlayarak tanınmasını istiyorum. Ülkemi dünya çapında temsil etmeyi istiyorum.
Bunun için çok değerli ve uluslararası bir festivaldeyiz. 3.’sü düzenleniyor.
Umarım onlarcası düzenlenir” dedi.
Her yaştan felsefe meraklısı ‘İnsan
Felsefesi’ söyleşisinde buluştu
Tarsus’un ruhunu yansıtan tarihi bir binada her
yaştan ve birbirinden meraklı insanın katıldığı ‘İnsan Felsefesi’ söyleşisi
düzenlendi. Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazı Evi’nde gerçekleşen söyleşiye;
Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zehragül Aşkın oturum başkanlığı yaparken,
Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Betül Çotuksöken, İstanbul
Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cengiz Çakmak, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof.
Dr. Harun Tepe ve Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cengiz Mesut Tosun ise
konuşmacı olarak katıldı. Aristo’dan Platon’a kadar birçok filozofun görüşünün
konu edinildiği söyleşi, felsefe severlerin soru-cevabı ile sona erdi.
Çotuksöken: “Festivalin devamını diliyorum”
Festival gibi etkinliklerle yönetimlerin halkla
buluşmasının çok önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Betül Çotuksöken, “Başta
Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer olmak üzere bütün ekibini kutluyorum
ve devamını diliyorum” dedi. İlginin de çok yoğun olduğunu vurgulayan
Çotuksöken, herkesin çok mutlu ayrıldığını kaydetti.
Çakmak: “Bu topraklarda felsefeyi anlatmak
benim için büyük mutluluk”
Prof. Dr. Cengiz Çakmak ise “Burada
konuk olmayı çok önemli buldum. Çünkü Tarsus gibi tarihi değeri olan bir yerde
konuşmacı olmak, hele ki felsefenin de bir şekilde geçtiği bu topraklarda
felsefeyi anlatmak benim açımdan büyük bir mutluluk oldu. Bu sebeple Mersin
Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” diyerek, Tarsus gibi
kadim bir kentte bulundukları için mutlu olduklarını vurguladı.
Yarenlik Alanı farklı ülkelerin dans
gruplarıyla renklendi
Yarenlik Alanı ve Kültür Park’ta ise etkinlikler
gün boyu sürdü. Yarenlik Alanı’nda; Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı
Halk Dansları Topluluğu, İtalya’dan gelen Balarins Di Buje ekibi, Litvanya’dan
gelen Müzik Dans Grubu, Slovakya’dan gelen Poleno Dans Grubu ve Bulgaristan’dan
gelen Gaitani Folklor Dans Ekibi rengarenk bir dans gösterileri
gerçekleştirdi. Çekya Cumhuriyeti’nden gelen Sternovjan Müzik Grubu
da katılımcılar için güzel bir konser verdi.
Kültür Park’ta kurulan stantlarda da çocuklara
ve yetişkinlere yönelik farklı etkinlikler vardı. Park’ta 3. Uluslararası
Tarsus Festivali Sanat Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştay kapsamında resim
sergisi de yer aldı. Çocuk eğlence ve oyun atölyelerinin yanı sıra,
ikramlıkların olduğu stantlar da çocukların neşesine neşe kattı. Kültür ve
Sosyal İşler, Kadın ve Aile, Tarımsal Hizmetler, İtfaiye Dairesi, İklim
Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi gibi birçok birimin stant açtığı Kültür
Park’ta köpek sahiplendirme alanı da yer aldı. MESKİ’nin damla maskotunun yer
aldığı alanda, katılımcılara su tasarrufu ile ilgili bilgilendirme yapıldı.
0 Yorumlar